COŞKUYLA KUTLU OLSUN

GENEL

29.10.2009

ULU Önderimiz M.Kemal Atatürk'ün 'Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir' diyerek ilan ettiği Cumhuriyetimizin 86. yılındayız.ULU Önder Atatürk'ün bizlere emanet ettiği ve sahip olduğumuz en büyük değerimiz 'Cumhuriyetimize' sahip çıkmak en büyük görevimizdir.
Bu yeni rejim I. Dünya Savaşı sonrasında yenik düşen ve toprakları paylaşılan Osmanlı Devleti'nin son ordusu ve milis kuvvetlerinden oluşan Kuvayi Milliye denilen bir halk direnişinin Atatürk tarafından organize edilerek işgalci devletlere karşı konularak kurulmuştur.
Saltanatın kaldırılmasının ve Lozan Antlaşması'nın ardından TBMM'de en çok tartışılan konulardan biri olan yeni devletin niteliği sorunu Mustafa Kemal Paşa'nın 28 Ekim gecesi İsmet İnönü'yle, devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu saptayan bir yasa tasarısı hazırlaması ile son buldu. 29 Ekim 1923 günü;
'Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir' esasına dayalı olarak Cumhuriyet ilan edildi ve yeni Türk Devleti'nin adı artık Türkiye Cumhuriyeti oldu.
Cumhuriyetin ilanını Türk ulusunu geçmişin karanlıklarından 20. yüzyıla taşıyacak bir seri devrimler takip etti. Cumhuriyet ilanı ve Türk Devrimi, yalnız Türk ulusu için değil, yalnız geri bırakılmış uluslar için de değil, bütünüyle uygar insanlık için dikkatle üzerinde durulmaya değer bir devrimdir. Türk Devrimi, tarihimizin en karanlık anında bize, Türk ulusuna, yepyeni bir yaşam ve umut getirdi; bize güç sağladı ve kendimize güven duygusunu verdi; bizi, Türk ulusunu, yalnız bağımsızlık yoluna değil, çok daha değerli, çok daha ender ve bağımsızlığın da gerçek güvencesi olan özgürlük yoluna sağlam bir biçimde soktu.
Mustafa Kemal ATATÜRK olanları şöyle özetliyordu:
'Uçurumun kıyısında, yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar....Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni yurt, yeni toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için aralıksız devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa anlatımı'
'Bugüne değin kazandığımız başarı, bize ancak ilerleme ve uygarlığa doğru bir yol açmıştır. Yoksa ilerleme ve uygarlığa daha ulaşılmış değildir. Bize ve gelecek kuşaklara duşen ödev, bu yol üzerinde duraksamaksızın ilerlemektir.'
'Devrimin hedefini kavramış olanlar, onu korumayı her zaman başaracaklardır.'
Atatürk'ü sevmek, O'nu tanımak ve anlamakla olur. Anlamak için de O'nun düşüncelerini, hayat görüşünü, kişiliğinin belirgin özelliklerini, ilkelerini ve devrimlerini bilmek gerekir. Aynı şekilde, Cumhuriyetin değerini anlamak için, onun ne şartlarda, nelere rağmen ve ne pahasına getirildiğini bilmek gerekir. Öyle ki, Cumhuriyet tarihini öğrendikten ve devrimlerin öncesini, amaçlarını ve getirdiklerini değerlendirdikten sonra, Türkiye'nin parçalanmasi için sahnelenen oyunlara, Türkiye'nin çıkarlarına karşı girişilen planlara karşı hiç bir Türk'ün seyirci ve duyarsız olacağı düşünülemez.